Zor insanlar…

Zor insanlar…

Zor insanlar şöyle böyle insanlardır, şöyle böyle görünürler, şöyle böyle davranırlar üç-beş ana başlıkta incelenebilir demek bazen temel inanışlarımıza sözüm ona bilimsel bir hava vermek olabilir. Tabi hiç unutmamak gerekir ki, kimin kime niçin zor geldiği, içerisinde nasıl zor geldiği görecelidir. Birinin yavaş düşünmesi ve hareket etmesi, hızlı düşünen ve davranan ötekine zor gelebilir. Burada hangisinin zor bir insan olduğu tamamen bulundukları fiili duruma, sosyal-ekonomik ve kültürel çerçeveye, bu çerçevedeki yaygın inanışlara, tutum ve davranışların işlevselliğine bağlıdır.

‘’Anksiyete, Anksiyete dedikleri…’’ yazımızda kaygılı kişilerin bizim için nasıl tahammülü zor kişiler olabileceğine yeterince olmasa da değinmiştik şüphesiz böyle kişiler birçok alanda iyi eğitimli, bilgili ve deneyimli olabilirler ama bu onların herhangi bir konuda öncelikleri, önceliklerini belirlemelerine yardımcı olmayabilir çünkü sorunlu hale gelmiş kaygıları bu donanımlarını kullanabilmelerine izin vermez.

Bu noktadan hareketle şunu dememiz pek irrasyonel olmayacaktır: bir kişinin bir takım karakter hatları abartılı bir şekilde belirgin, sabit, duruma göre değişmez, fiili durumlara uygunsuz haldeyse ve bu kendisinin ya da başkalarının ıstırabına yol açıyorsa zor bir insandan söz edebiliriz. Örneğin herkes biraz şüphecidir ve bu gündelik hayatımızda işe yarar ama ben her şeyden ve herkesten şüpheleniyorsam, kimseye güvenle yaklaşamıyorsam, sürekli tetikteysem, dostlarımı kaybedip yeni dostluklar kuramıyorsam, şüphem beni zor bir insan haline getiriyor demektir. Her ne kadar şüphenin bir cins zekâ parıltısı, güvenin bir cins budalalık olduğuna inananlar olsa da.

 


Yorumlar - Yorum Yaz