Trikotilomani nedir?

Trikotilomani nedir? 

Saç Yolma Bozukluğu olarak da bilinen Trichotillomania, vücut odaklı kalıplaşmış davranışlar olarak bilinen bir grup (bireylerin saçlarını, ciltlerini veya tırnaklarını çekip çıkarması, sıyırması, ısırması gibi, vücuda zarar vermeyi içeren) davranıştan biridir. Trikotillomani, birinin kıl ya da tüylerini (kafa derisinden, kaşlarından ve kirpiklerden veya vücudun başka yerlerinden) tekrar tekrar çekerek yolma ile karakterizedir. Bu davranış saç, kaş ya da kirpik kaybına yol açar. Sosyal, mesleki veya diğer önemli kişisel alanlarda ciddi rahatsızlıklara veya sorunlara neden olur. Trikotolomaniye maruz kalan kişi yolmayı azaltmak veya durdurmak için tekrarlayan girişimlerde bulunur.

 

Trikotolomani, genellikle geç çocukluk döneminde ya da erken ergenlik döneminde (11-15 YAŞ) başlar. Daha erken çocuklu döneminde de görülebilir ama o yaşlar da, bir kısım çocukta geçicidir. Çocukluk çağında, oğlanlarda ve kızlarda eşit derecede görülür. Yetişkinlikte bilinen vakaların % 80-90'ı kadınlarlardır.

 

Trikotolomaniyanın, tedavi edilmezse kronik bir durum halini alma eğilimi vardır. Saç Yolma, şiddeti, vücut üzerindeki yeri ve tedaviye verdiği yanıt açısından önemli oranda değişiklikler gösterir. Rahatsızlık bir ömür boyunca sürebilir; bir koybolup, bir yeniden ortaya çıkabilir.

Trikotolomani, Zihinsel Bozuklukların Teşhis ve İstatistiksel El Kitabı, Beşinci Basımda (2013) "Obsesif Kompulsif ve İlgili Bozukluklar" içerisinde sınıflandırılmıştır.

 

Saç çekme, çeşitli ortamlarda (evde, okulda, iş yerinde, vb.) ortaya çıkabilir. Bu davranışı yapan birçok kişi, bu davranışları genellikle bunu uzanırken, okurken, bir ders veya konferans dinlerken, bilgisayar ya da masa başında, araba kullanırken, banyo yaparken, telefonda konuşurken gibi yerleşik faaliyetlerle yaptıklarını dile getirmektedirler.

 

Çekme davranışı, belirli bir hedefe yönelik, belirli bir biçimde gerçekleşebileceği gibi, kişinin daha az farkında olduğu otomatik bir davranış şekilde de gerçekleşebilir. Trikotilomaniye maruz kalan kişilerden birçoğu çekme davranışından önce, çekim sırasında ve çekildikten sonra fark ettikleri duyumlar bildirirler. Sıkıntıdan endişeye, hayal kırıklığından ve depresyona kadar uzanan geniş bir duygulanım yelpazesi gibi, kişinin düşünceleri, inançları ve değerleri gibi saç çekme davranışını etkiler.

Saç çekme davranışının şiddeti kişiden kişiye çok farklı olmasına rağmen, Trikotilomanisi olan birçok kişi kayda değer saç kaybına sahiptirler ve bunu kamuflaj yapmaya çalışırlar. Kafa üzerindeki kellikler,  lekeler, saç stilli, eşarplar, peruk veya makyajla saklamaya çalışırlar.

 

Saç çekme davranışına sahip kişiler durumundan duyduğu rahatsızlık ve utanç yüzünden, yalnızca trikotilomaninin etkilerini örtmeye çalışmazlar; durumun "keşfedilebileceği" değişik sosyal ortamlardan kaçınabilirler.

 

Bazı kişiler için, trikotillomani hafif bir sorundur, sadece bir rahatsızlıktır. Ancak çoğu kişi, saç çekme davranışından duydukları utanç, gerilim ve sosyal ortamlarda kaçınma dolayımıyla, yalıtma ve acı veren duygulanımlar içine girerler. Kişinin bu duygu durumunu, onu kimi psikolojik bozukluklara da açık hale getirir.  

 

Saç çekme davranışı, kişinin ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkilerini etkiler, bir gerginliğe ve gergin ilişkilere neden olabilir. Kişinin ailesinin üyeleri de bu sorunun üstesinden gelmek için profesyonel yardıma gereksinim duyabilirler.

 

Trikotilomaniye maruz kalan insanların, kendilerine, davranışlarına abartılmış bir takım anlamlar yüklemeleri görülür; kimileri bunu bir cins delilik olarak düşünebilir, kimileri Trikotilomaniyi geçmişlerinde başlarına gelen ama şimdi hatırlamadıkları korkunç bir travmanın yol  açtığını düşünebilirler. Kimileri neden bu davranışı gösterdiklerine dair kendilerini ve hekimlerini sorgularlar. Kimileri kendilerine verdikleri zararın kalıcı etkilerinin olup olmayacağından vesveselenirler. Kimileri de Trikotilomaniyi bir cins bağımlılık olarak düşünür. Takıntılı olduklarına da inananlar vardır.

Trikotilomaniye maruz kalanlar kesinlikle deli değildir.

Delilik modern hekimliğin kullandığı bir terim değildir. Bir zamanlar şizofrenlere atfedilen bu deli sıfatının bugün onlar içinde geçerli olduğu şüphelidir. Delilik sürekli bir hal olmaktan çok bir süreklilik içerisinde belirli bir hal olarak görülebilir ama daha çok da bir yakıştırmadır.

Saç çekme davranışına geçmiş ve unutulmuş bir travmatik bir yaşantının olabileceği varsayımına inanmak için kanıta dayalı bir neden yok. Aksine araştırmalar, saç çekme davranışı gösteren insanların büyük bölümünün geçmişinde travmatik yaşantıların olmadığını göstermiştir.

Kişilerin kendilerine sordukları önemli sorulardan biri bu rahatsızlığın tedavi edilip edilemeyeceğidir? Söz konusu olan psikolojik hastalıklar olduğunda tam bir kurtulma beklentisi çok yüksektir ve genellikle ne olduğu pek belli olmayan tam iyileşme gerçekleşmemiş ise bu hiç bir iyileşme olmadı tarzında yorumlanır. Bu yorumda rahatsızlığı sürdüren etkenlerden biridir. Saç çekme davranışı kişinin işleyişini engellemeyen kişi için kolayca idare edilebilir bir seviye çekebilmek önemlidir. Tedavi çok iyi gittiğinde bile saç çekme davranışının yeniden ortaya çıkma riski her zaman vardır.

Birçok psikolojik sorunda olduğu gibi trikotilomaniyi basit bir irade sorunu olarak görmek eğilimi de çok yaygındır. Gerçekte irade dediğimiz şey, ”saf” halde bulunmaz. İnsanlar, toplumsal olarak olduğu kadar bireysel olarak da hayatlarını, kendilerinin seçmedikleri verili koşullarda sürdürürler, yeniden yaparlar ve bu koşullar onların iradelerinden bağımsızdır. Elbette ki kişi kararlarından sorumludur ama kişinin seçim ve eylemlerini belirleyen etkenlerin önemli bir bölümü onların iradelerinin sonucu değildir.

Saç Yolma davranışı büyük oranda (bu davranışı gösterenlerin % 75’de ) otomatik bir davranıştır, dolayısıyla, bu davranışı yapanlarda sadece iradi olarak yapmamalarını beklemek, ışığa ister istemez yönelen bir gece kelebeğinden ışığa doğru uçmamasını beklemek gibidir.

 

 

Kaynakça:

Fred Penzel, 2003, The hair-pulling problem : a complete guide to trichotillomania.

Eric A. Storch, Adam B. Lewin, 2016, Clinical Handbook of Obsessive–Compulsive and Related Disorders.

Martin E. Franklin, David F. Tolin, 2007, Treating Trichotillomania.

 

  
1806 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın